24 Şubat 2012 Cuma

Çalışma

Sabretmeyi öğrenmeye çalışıyorum.

Önyargılı bakmamayı da.

Daha çok dinlemeye, daha sakin kalmaya çalışıyorum.

Karnımdan nefes alıp vermeye,

daha sağlam ve küçük adım atmaya,

gökyüzüne daha sık bakmaya çabalıyorum.

Şükrediyorum bu çabalarıma. Kendimi tanımaya daha çok çabaladıkça daha çok şükrediyorum varlığıma, olduğum "ben"e.

21 Şubat 2012 Salı

Bugün

Pencereden içeri güneş giriyor, hissediyor ve mutlu oluyorum.

Havalar geç kararmaya başladı, işten çıktığımda aydınlık oluyor.

Bakıcı teyzemiz içmem için süt aldı bana bugün.

Bambino dışarı çıkmış, onun için mutluyum.

20 Şubat 2012 Pazartesi

Haftasonu

Bambinomla doya doya birlikteydim.
Arkadaşımı ve oğlunu ağırladım. Onlarla olmaktan çok keyif aldım.
Kojoyla cumartesi günü dışarıda yemek yedik. Birlikte, baş başa.
Bambino için alışveriş yaptım.
Annem, babam ve kardeşimle birlikte vakit geçirdim.
Onları dinledim, onlar beni dinledi.
Bambinonun mutululuk şarkılarına şahit oldum.
Şükrederek dinledim ve izledim.
Bana gelip sevincini paylaşması çok hoşuma gitti.

Kısacası, sevdiklerimle birlikte olabildiğim günler geçirdim. Yanımda oldukları için sonsuz kere şükürler olsun.

17 Şubat 2012 Cuma

Hafta Biterken

Yoğun kara rağmen kaymadan düşmeden, kaza yapmadan işe gelebildim.
Geçen sabah Bambino k.a.ka yapmıştı, onu temizleyip emzirip evden çıkabildim. Buna çok memnun olduk ikimiz de.
Üzerinde çalıştığım raporda epey yol adım.
İhtiyaçlarımı karşılamak için alışveriş yaptım ve buna param yetti.
Dışarıda kar yağarken işyerinde oturup sıcak çay içebiliyorum.
Kulağıma kaçan suyu hissedebiliyorum.
Bambinonun anne ve babasının fotoğrafıyla yatağa gitmesini izlemek çok etkileyiciydi dün akşam. Elinden bırakmadı fotoğrafı uzun bir süre.
Bambinonun çatal ve özellikle kaşık kullanma azmini seyretmek paha biçilmez.

Bunları düşünüp sonsuz kere şükrediyorum. Sonsuz kere şükranlarımı gönderiyorum.

14 Şubat 2012 Salı

Bugün

Kötü hava şartlarında sağ salim işime gelebildim.
Ve gelecek bir işim var.
Para kazanabiliyorum.
Doyduğum halde hala yiyebileceğim yiyecekler var yanımda.
Beni oyalayacak bir rapor üzerinde çalışmaya başladım.
Twitter'daki yardım faaliyetlerine katılmaya, en azından duyurmaya çalışıyorum.
Tüm hastalar için dua ediyorum.

Sahip olduğum herşey için sonsuz kere şükrediyorum.

13 Şubat 2012 Pazartesi

Haftasonu ve Bugün

Haftasonu taze sebzeler alabildim.
Annemlere gidip çeşit çeşit yemekler, ikramlar yedik.
Oğlum yanında olduğumuz için çok mutluydu.
Annesi, babası ve anneannesi ile çok mutlu zamanlar geçirdi.
Onun mutluluğuna şahit olmak çok güzel.
Kojom bana daha nazik ve kibar davranıyor.
Empati kurabiliyor benimle.
Bu beni çok mutlu ediyor.

Dün kojonun arkadaşlarına gittik.
Çok güzel yemekler yedik.
Çok güzel bir evde dolaştık, keşif yaptık.
Bambino birçok abi ve abla arasındaydı.
Yine de en çok tek başına oynamayı sevdi.
Sakinlik içinde.
Bir ara onunla bir odaya gittik, emdi.
O an öyle bir baktı ki bana "Teşekkür ederim beni kalabalığın arasından çıkardığın ve sakinleşmeme yardım ettiğin için" der gibiydi.
Öyle derin baktı ki bana.
O anı yaşadığım, onu anladığım ve ihtiyacına cevap verebildiğim için çok mutlu oldum.
Ben de ona teşekkür ettim.

Gamze Anne için pek çok kişinin ilik donörü olmak üzere hastanelere gidiyor olduğu haberini aldım bugün.
Gamze anne ve yavrusundan ayrı tüm anneler için dua ettim.
Yavrumla birlikte olduğum için şükrettim, binlerce kere, sonsuzlarca kere.
İşim var, çok şükür para kazanabiliyorum.
Bu soğuklarda kapalı ve sıcak bir mekandayım.

Hepsi için şükürler olsun.

10 Şubat 2012 Cuma

Gratitude Journal

Internette gezinirken bulduğum Hakan Arabacıoğlu'nun sitesindeki yazıları okurken yabancıların "Gratitude Journal" dedikleri "Şükran Günlüğü" tuttukları ve o gün başlarına gelen en ufak şeye kadar buraya kaydettiklerini okudum. Yazının devamı burada. O anda fazla düşünmeden hemen blogspot u açtım ve bu günlüğü oluşturdum.
İşte bu da ilk yazım :)
Hayattaki ayrıntıları unutmadan yazmak için buradayım.
Şükretmek için o kadar çok nedenimiz var ki!
Ben buna inanıyorum.
Ayrıntılardaki güzellikleri, iyilikleri göz ardı etmez, ön plana çıkarır ve bunun için şükredersek hayatı daha anlamlı hale getirebiliriz diye düşünüyorum.
Daha önce bu tür iyi şeyleri yazan, notlar tutan arkadaşlarım olmuştu. Onlardan dinleyince çok hoşuma gitmiş ama çoğu şeyde olduğu gibi yine eyleme geçirmeden bir kenarda unutup gitmiştim bu fikri.
Bugün ise bir anda karar verip oluşturdum günlüğü.
Umarım uzun soluklu olur.
Her gün (elimden geldiğince her gün) şükretmek için nedenlerimi buraya yazacağım.
Başıma gelen ufak tefek ya da kocaman şeyleri paylaşacağım.
İşte başlıyorum:

Bugün Hakan Arabacığlu'nun sitesini buldum.
Okudukça hoşuma gitti.
En sonunda bu günlüğü oluşturma fikrini veren yazısını okudum ve buraya geldim.
Öğlen dışarı çıktım, karda buzda kaymadan, düşmeden geri gelebildim.
Bankaya gidip işlem yapabilecek düzeyde bir hesap miktarım var.
Öğleden sonra kendime kahve yaptım, içince uykum açıldı.
Yeterince kalın giyinmişim, üşümüyorum.
Desktop umda duran iki baykuşu görünce seviniyorum.
Arkadaşımla haberleştim ve haftaya onun verdiği bir isimle görüşmeye gideceğim.