Internette gezinirken bulduğum Hakan Arabacıoğlu'nun sitesindeki yazıları okurken yabancıların "Gratitude Journal" dedikleri "Şükran Günlüğü" tuttukları ve o gün başlarına gelen en ufak şeye kadar buraya kaydettiklerini okudum. Yazının devamı burada. O anda fazla düşünmeden hemen blogspot u açtım ve bu günlüğü oluşturdum.
İşte bu da ilk yazım :)
Hayattaki ayrıntıları unutmadan yazmak için buradayım.
Şükretmek için o kadar çok nedenimiz var ki!
Ben buna inanıyorum.
Ayrıntılardaki güzellikleri, iyilikleri göz ardı etmez, ön plana çıkarır ve bunun için şükredersek hayatı daha anlamlı hale getirebiliriz diye düşünüyorum.
Daha önce bu tür iyi şeyleri yazan, notlar tutan arkadaşlarım olmuştu. Onlardan dinleyince çok hoşuma gitmiş ama çoğu şeyde olduğu gibi yine eyleme geçirmeden bir kenarda unutup gitmiştim bu fikri.
Bugün ise bir anda karar verip oluşturdum günlüğü.
Umarım uzun soluklu olur.
Her gün (elimden geldiğince her gün) şükretmek için nedenlerimi buraya yazacağım.
Başıma gelen ufak tefek ya da kocaman şeyleri paylaşacağım.
İşte başlıyorum:
Bugün Hakan Arabacığlu'nun sitesini buldum.
Okudukça hoşuma gitti.
En sonunda bu günlüğü oluşturma fikrini veren yazısını okudum ve buraya geldim.
Öğlen dışarı çıktım, karda buzda kaymadan, düşmeden geri gelebildim.
Bankaya gidip işlem yapabilecek düzeyde bir hesap miktarım var.
Öğleden sonra kendime kahve yaptım, içince uykum açıldı.
Yeterince kalın giyinmişim, üşümüyorum.
Desktop umda duran iki baykuşu görünce seviniyorum.
Arkadaşımla haberleştim ve haftaya onun verdiği bir isimle görüşmeye gideceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder